PSİKOLOJİK KOLONLAR

PSİKOLOJİK KOLONLAR

(Psikolojik sağlamlık)

25.02.2023 489

Son zamanlarda en çok duyduğumuz kelimeler bina, kolon, yıkım...

Yapıları ayakta tutan en temel parçalar hiç tartışmasız kolonlardır. Kolon ne kadar sağlam yapılmışsa, çimentosu, demiri, kumu ne kadar güçlüyse o oranda yıkılmaya direnç gösterir. Aynı depremde yan yana duran iki binanın biri maalesef kağıt gibi katlanırken diğeri dimdik ayakta kalabilmektedir.

Gerek doğal afet, savaş, göç gibi toplumun büyük bir bölümünü etkileyen gerekse bir yakının ölümü, şiddet görme, ihmal ve istismarla yaşanan kişisel travmatik olaylar olsun her insanın böylesi zor durumlar karşısında gösterdikleri tepkiler çok farklı olabiliyor. Kimi insanlar acılarını yaşayıp kısa sürede normal hayatlarına dönerken kimileri yıllar süren ağır depresif süreç yaşayabiliyor. Peki bu iki grup arasındaki temel fark nedir? Cevap Psikolojik sağlamlık.

Kemal sayar bir kitabında psikolojik sağlamlığı şöyle açıklamış: "Bazen deniz kenarında suya batacağımız yerde su bizi kaldırma kuvvetiyle iter, tam battığımız anda birden çıkıveririz ya; işte hayatın sıkıntıları, zorlukları karşısında bazılarımız dibe ilerlerken yine bazılarımız dipten ivme alarak direnir. Böylece daha dayanıklı bir şekilde yüzeye çıkar ve sorunlarla daha etkili bir şekilde baş etmeye başar. İşte buna psikolojik sağlamlık diyebiliriz"

Yazının başında belirtildiği gibi kolon sağlamsa bina da sağlam olur. Bizim psikolojik sağlamlığımızı güçlendiren kolonlar vardır. Bu kolonlar bir günde oluşmaz, bir ömür boyunca gelişmeye devam eder.

·       Ailenizle ilişkiniz

·       Çocukluk yaşantılarınız

·       Arkadaşlık ilişkileriniz

·       Bedensel sağlığınız

Psikolojik sağlamlığımızı güçlendiren ya da zayıflatan durumlardır. Yaşadığımız her deneyim bizim dünyaya bakış açımızı, benliğimizi algılama şeklimizi etkileyen en önemli kriterlerdir.

Psikolojik sağlamlığı geliştirmenin yollarından bazıları:

1.     Güçlü yanlarınıza odaklanın: Daha önce yaşadığınız problemlerin üstesinden nasıl geldiğinizi anımsayın. Neleri başardığınızı hatırlayın.

2.     Şükran duygunuzu hissedin: Hayatınızda "İyi ki var" dediğiniz neler var. Çocuğunuz, anneniz, babanız, sağlığınız... Birçok şey sıralayabilirsiniz.

3.     Rutinleriniz olsun:Rutinler travmatik durumları atlatmanın en etkili yollarından biridir. En kısa sürede daha önce yaptığınız keyif aldığınız etkinlikleri veya okul, iş gibi rutinlerinizi yapmaya başlayın. Bu vicdansız, umursamaz olduğunuz anlamına gelmez siz acı çekerek başkasına yardımcı olamazsınız.

4.     Umudunuzu koruyun: Çok büyük felaketler yaşadıktan sonra hayatında müthiş güzelliklere, başarılara ulaşmış insanların öykülerini duymuşsunuzdur. O insanlardan biri siz olabilir misiniz? II. Dünya Savaşı'nda Nazi kamplarında esir hayatı yaşayıp tüm ailesini kaybettikten sonra sağ kalabilmeyi başarmış Frankl, bu başarıyı hayatın bir amacı olduğunu ve bu amaca ulaşmaya inanmaktan geçtiğini belirtiyor.

5.     Yaşadıklarınızı tekrar anlamlandırın:"Bir tek benim başıma geliyor, ben cezalandırılıyorum, bütün felaketler beni buluyor." Şeklindeki düşüncelerinizi gözden geçirin.

6.     Bağ kurun:Ailenizle, arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirin. Duygularınızı saklamayın. Her insanın korkabileceğini, üzülebileceğini, bunun zayıflık olmadığını aksine çok normal duygular olduğunu unutmayın.

7.     Özsevginizi sunun kendinize: Bedeninizi zararlı alışkanlıklardan koruyarak sevebilirsiniz. Kendinize karşı merhametli ve sevgi dolu yaklaşabilirsiniz. Sizin yaşadıklarınızı sevdiğiniz biri yaşamış olsaydı ona ne söylerdiniz? Bunlar belki de sizin duymak istediklerinizdir. Kendinize hiç "İyi ki varım ." dediniz mi?

8.     Profesyonel destek alabilirsiniz:Psikoterapi alabilir, bu konuda yazılmış 'kendine yardım' kitaplarını okuyabilirsiniz.

 

Psikolojik kolonlarımızı güçlendirmenin sayısız yolu vardır. Burada birkaç tanesi belirtildi. Tüm bunlar psikolojik kolonlarımızın demirleri, kumu, suyu ve çimentosudur. En güçlü kolon da muhakkak ki sevgidir. Yunus Emre'nin de dediği gibi "Sevelim, sevilelim."